Wednesday, December 31, 2014

Yil Biterken




Yogunum yogunum cok yogunum,
Buraya iki cift cumle bile yazamadim.
Sosyal medyada gorup de la havle dedigim yazilar,resimler paylasimlar oluyor. Dilekte bulunurken cok samimi biseyler soylemek yazmak isterken sirke girmemek gerek bence.

Bir kere yeni yildan bisey istemiyoruz sevgili arkadaslarim. Dualarimizi, dilek ve arzularimizi samimi bir sekilde Rabbimize iletip ondan medet umuyoruz.

Allahim bizleri daha yasanilasi bir ulke, toplum haline getir ki 2014 teki hayretler uyandiran olaylar bir daha tekrarlanmasin! Herkes icin saglik, huzur ve afiyet diliyorum...
Bir de genislemekte olan ailemden rahmetini, bereketini, riskini eksik etme Ya Rab!

Oyle iste bu kadar simdilik ;-))
Sevgilerimle...

Monday, November 3, 2014

Bu Yilin Asuresi



Cok fazla vaktim yok, uzun uzadiya yazamayacagim. Insallah herkes bu mubarek gunleri hakkiyla gecirebiliyordur. Asure gununuz hayirli olsun, ozellikle gurbette bu tattan mahrum kalmazsiniz insallah. Kendiniz yapamasaniz bile bir kase getireniniz olmasi dilegiyle!
Gecen yil nasil yaptigimi anlatmaya calismistim. Linkte bulabilirsiniz. http://hayattankesintiler.blogspot.com/2013/11/ay-donumu.html 
Bu yil da birkac ufak degisiklikle ayni sekilde pisirdim ben. Allah kabul etsin diyelim. Evde ne varsa tencereye girdi. Ozellikle tatliyi cok yemeye basladigim bu gunlerde bana iyi geldi dogrusu.



Afiyet olsun!

Tuesday, October 14, 2014

Baharatli / Otlu Pogaca


Merhaba sevgili okur,

Gecen Cuma instagramda gorup aninda yapma istegimin geldigi yumusacik pufidik pogaca tarifi yazacagim bugun. Tarifin sahibi pek maharetli Cahide Sultan. Ben tabi evde olan malzemeleri kullandigim icin her zamanki gibi tarifi %100 uygulamadim. Bir kere bulundugum sehirde yas maya yok dolayisiyla biz hep kuru maya kullaniyoruz. Bu ara maydonoz ve dere otunu pek yememeye calistigim icin evde yoktu, o yuzden ot yerine biraz baharat kullandim ben.

Taze demlenmis cayla yumusacik firindan yeni cikmis pogacalar beni gayet tatmin etti. yapmak isterseniz malzemeler soyle;

1 cup ilik sut
1/2 cup zeytin yagi / sivi yag
1 yemek kasigi yumusak tereyag
2 yumurta (birinin sarisi uzeri icin ayrilacak)
1 tatli kasigi kuru maya
2 tatli kasigi seker
2 cay kasigi tuz
100 gr. kadar beyaz peynir (ufalanmis)
Kekik-nane-pulbiber veya incecik dogranmis bir avuc maydonoz/dereotu
3 cup + 2 kasik un

Her zamanki gibi ilik sut, seker ve mayayi birkac dakika bekletelim veya mikserle yoguracaksaniz karistiralim, yaglari ve yumurtalari ilave edip karistirmaya devam edelim. Un ve de tuzu ekleyip yumusacik bir hamur yoguralim 10 dakika kadar. Daha sonra icine peynir ve baharatlari(veya kiyilmis otlari) ilave edip bir dakika daha yoguralim.Agzi kapali olarak hamuru 20 dakika kadar dinlendirelim veya hamur iki katina cikincaya kadar diyelim en iyisi. Sure oda sicakligina gore degisebilir. Hamuru iki beze olarak ayiralim, hafif un serpilmis tezgahta ister elimizle isterse merdaneyle servis tabagi buyuklugunde acalim. Sekiz parcaya bolup her birini yarim ay olacak sekilde saralim. Ben icine baska bisey koymadim ama burada da ilave peynir veya baska birsey konabilir. Diger bezeye de ayni islemi yapalim. Toplamda 16 adet pogacamiz oluyor.Yarim saat kadar da tepside beklettikten sonra ayirmis oldugumuz bir yumurta sarisini pogacalarin uzerine surup isinmis firinda pisirelim. Ben 420F de yaklasik 15 dakika kadar pisiriyorum. Ama hep yazdigim gibi firindan firina degisebiliyor bu sure.

Afiyet olsun!

Tuesday, October 7, 2014

Ogluma Mektuplar - 3


10-07-2014'te kaleme alinmistir (bugun)


Kayram… Egem… Annesinin birtanesi…

Geleneksel  mektuplarimizin bu ucuncusu guzel oglum. Kismetse yarin 3 yasina gireceksin. Evet evet bir yil daha geciverdi. Biz daha anlamadan sen biraz daha buyuyorsun.

Simdilerde aklimin hep ucunda acaba ilk 3 yilda oglumuza iyi bir terbiye, egitim, huzurlu ve sevgi dolu bir yuva verebildik mi bu var. Biliyorum ki kisiliginin temeli bu yaslarda atiliyor. Karamsar olmak istemiyorum bir yandan da. Cunku masallah kuzuma mutlu bir cocuk oldugunu dusunuyorum. Biraz utangac olur benim oglum baskalarinin yaninda ( anasina cekmemis bu konuda) ama hemen uyum saglayabilir de. Eglendigi zaman, mutlu oldugu zaman hatta kizdigi zaman ruh halini soyler hemen. “ Bak cok kiziyoyum simdi sana “ diyebilirsin kaslarini catip  veya “ seni cok seviyoyum” diyebilirsin. Yasinin getirdigi merak, kesfetme arzusu hat safhada. Tehlikeli isler yapabiliyorsun ki biz hala sen nereye gitsen pesinde geliyoruz veya uyarma ihtiyaci hissediyoruz.  Konusma konusu gayet basarili diye dusunuyorum. Kreste Ingilizce konusurken bizi group hemen Turkce konusmaya baslayabiliyorsun. Iki farkli dil oldugunun ayrimini beyninde henuz yapamasan da konusmanla aslinda yapiyorsun.

Dusunuyorum da son bir yilda hayatinda cok farkli ilkler yasadin be buyuk abi olma sevdasina tutuldun.Aslinda bu bir bakima bize de bir isaret” hey anne, baba ben buyuyorum artik, ben bebek degilim, kendi kararlarimi kendim verebilirim, siz yalnizca nasil yapmam konusunda bana yardimci olun” demek. Insallah bu konuda seni yeterince destekleyebiliyoruzdur kuzum. Bisikletin pedallarini cevirebiliyorsun artik, buyuk yatakta yatabiliyorsun, bez olmadan ihtiyacini tuvalette karsilabiliyorsun (bu kisim %90 diyelim bugun itibariyle), hangi kiyafeti giyecegine karar verip kendin giymeye calisiyorsun, ayakkabi, terligini kendin giyebiliyorsun. Liste aslinda daha da uzar ama keselim burda… Bi de ev islerinde anneye yardim ediyorsun ki bu cok eglenceli olabiliyor. Makinaya camasirlari birlikte koyup, deterjani ve yumusaticiyi birlikte ilave ediyoruz artik. Sonra da birlikte asiyoruz senle. Birlikte kurabiye, cup cake vs yapip, toz aliyoruz. Aslinda ciddi ciddi yardim edebiliyorsun bazen. Canin isterse masaya catal kasik pecete koyuyorsun hepimiz icin, bazen de yalnizca kendi catal ve kasigini getiriyosun.

Sana olan sevgimiz gun gectikce buyuyor guzel oglum benim.Sen bakma arada soylenmemize. Ogle uykularin 2 saati gecince uyansin diye heyecanla bekliyoruz cunku o surede bile seni ozluyoruz evimizin nesesi,canim kuzum. Bazen anne baba da hasta olabiliyor veya basi agriyabiliyor.O zaman sessizlige ihtiyac duyuyoruz ve gurultu o an bizleri daha kotu yapabiliyor. 

Kitaplara olan ilgin cok hosuma gidiyor ve insallah bu boyle devam tsin diye dua ediyorum kuzum. Yine zaman zaman soylensem de ki bu ters vakitte kitap okumak istediginde oluyor seninle ayni kitaplari defalarca hatmekten bikmiyorum inan ki. Sticker kitabini bile hikaye kitabi gibi okuyabiliriz dakikalarca biz, degil mi J Sen farketmesen de dun kresteki kitap fuarindan ilk ansiklopedini aldik biz ustelik onca resimli daha gosterisli kitaplarin arasindan sen bulup bunu istiyorum dedin. Harfler ve rakamlara ayri bir ilgin var.Belki bu yasinin getirdigi bir ozellik bilemiyorum. Miknatisli rakamlarla iki basamakli sayilari ogrenmeye calisiyorsun ve sanirim artik mantigini oturttun. 30 a kadar sayabiliyorsun ama sekiz ve altiyi yanyana koyup seksen alti diyebiliyosun ornegin. Masallah benim merakli ogluma! Benim gozumde  bu parcadan butune gidebilmek demek ve cok onemli bir basari! 99 a kadar aslinda sayilari soyleyebiliyorsun.

Hayatimizi hicbir zaman rutin yapmayan oglum, nice guzel yaslarin olsun! Hep boyle cocuk kal demiyorum ama icindeki masumiyeti hep koruman dilegiyle! Seni cok ama cok seviyorum canim oglum. Rabbime sonsuz sukurler olsun ki seni bize evlat olarak verdi.

Annen…

Ogluma Mektuplar - 2


10-07-2013'te kaleme alinmistir.


Kayram,…Egem… Annesinin bir tanesi…

Sana taa bir yil oncesi bir mektup daha yazmistim. Yine ayni sozler olacak ama… Hem cok uzun hem de cok kisa gecti bu bir yil da. Ve evet yarin sen 2 yasini dolduruyorsun canim kuzum.

Neler neler oldu bu son bir yilda. Yurumeyi birak kosmayi, ziplamayi, merdivenlerden inip cikmayi, masaya sandalyeye tirmanmayi ogrendin sen artik. Ellerini, ayaklarini cok daha iyi kullanabiliyorsun. Kresin de yardimiyla kendin yemek istiyorsun. Henuz kasik ve catal mukemmel bicimde kullanilamiyor ama olsun, gerekli durumda parmaklar devreye giriyor ve pilav dahi elle yenebiliyor.

Basit sozcukleri soyleyebiliyordun ancak yirminci ayindan sonra ozellikle dil gelisimin hiz yapti. Bizim soylediklerimizi tekrar etmeye calisiyorsun, kelime haznen buyudu ve her gecen gun baska sozcukler ogreniyorsun. Genelde 2 kelimeli cumleler kurabiliyorsun, nadiren 3 kelimeli de olabiliyor.

Birlikte oyun oynamaktan cok hoslaniyorsun emin ol biz de cok seviyoruz kuzum benim.Lego oynamak, top oynamak listenin en ust sirasinda. Kitaplarini da birlikte okuyoruz, resimleri uzerinde konusuyoruz. Birkac kez kutuphaneye de gittik seninle. Havalarin bozmaya basladigi su gunlerde parka eskisi kadar gidemiyoruz. Surekli merak ederek her seyi denemek istiyorsun, ki bazen seni anlayabiliyorum ama bazen de yeterince anlayis gosteremiyorum canim oglum. Bil ki bu durumlar senin icin tehlikeli oldugu zamanlardadir. Mumkun oldugunca istedigin seyleri yapmana izin vermeye calisiyorum.

Biraz Ingilizce biraz Turkce derdini anlatabiliyorsun artik. Sarki soylemeyi seviyorsun. Alfabeyi Ingilizce dilin dondugu kadar sayabiliyorsun ki bu bence cok buyuk beceri..Masallah kuzuma benim…Hatta yavas yavas harfleri de tanimaya basladin.

Iki yas ile birlikte kendinin farkli bir birey oldugunu anlamaya basladin. Kendine ait zevklerin, tercihlerin oluyor. Zaman zaman kafan karisiyor. Bu konuda yapabilecegimiz sana karsi daha toleransli olmak, gecmesini beklemek ve tercihlerine saygi gostermek. Umarim bunlari yapabiliyoruzdur. Mutlu bir cocukluk donemi gecirmeni o kadar istiyorum ki yavrum. Geriye donup baktiginda iyiki annem babam beni bu sekilde yetistirmis demen en buyuk dilegim. Artik ne zaman mutlu oldugunu daha iyi anlayabiliyoruz ayrica. Cunku sen de bunu bize gosterebiliyorsun. Minik kollarinla sarilmak istiyorsun bize, canin isterse yanagimiza opucuk kondurabiliyorsun, icten kahkahalar atabiliyorsun…

Tum bunlari bize yasattigin icin ne kadar sansliyiz farkindayim ve bu yuzden yaradana ne kadar tesekkur etsem azdir.

Yeni yasin hayirli ugurlu olsun canim yavrum.

Kalbi senin sevginle hergun biraz daha buyuyen annen…

Ogluma Mektuplar - 1


09-21-2012' de kaleme alinmistir


Kayram,…Egem… Annesinin bir tanesi…

Daha gecen yil bu zamanlar, seni buyuk bir sabirsizlikla bir o kadar da merak icinde bekliyorduk. Karnim koskocaman olmustu.Sadece karnim mi… genel olarak top gibiydim.Sense icimde sanki suanki halini andirircasina kipirdanip duruyodun. Bi tekmeler bi tekmeler… Elimi karnima koydugum zaman biraz sakinlesiyordun. Benim guzel yavrum….

Rabbime binlerce sukurler olsun ki bize senin gibi bir hediye nasip etti.

Bu hediye dunyaya gelirken biraz kolaya kacti ve sezaryeni tercih etti. Hatta ilk gunler bizi epey korkutmustu tam nefes alamiyo diye.Cok sukur sagligin sihatin yerinde suan.Anne sutuyle seni yeterince besleyememem icimde uhde olarak kalacak ama napalim kismet degilmis. Onemli olan suan gelisiminin normal olmasi, sagliginin yerinde olmasi, bagisiklik sisteminin kuvvetli olmasi.

Hem cok kisa hem de cok uzun bir yil oldu. Ilk gunler belki bocalama gecirdik ama kisa surede sana alistigimizi dusunuyoruz kuzum. Artik hayatimizin merkezinde sen vardin. Her seyi dusunurken ilk aklimiza sen geliyodun. Listenin en ustunde hep sen vardin.

1 yasindan sonra bu durum degismeyecek elbet. Annecigin bu dunyada nefes almaya devam ettigi surece bu boyle surecek. Simdi (aslinda dogdugun gunden beri) annemi cok iyi anliyorum. Annelik ic gudusu neymis ogrendim. Sen hic fark etmesen de ben senin hep arkanda olacagim. Belki bana ihtiyac duyarsin diye.Belki donup bakmak istersin diye.Belki bir seyden yilmak uzereyken tekrar azim ,direnc bulmak istersin diye. Suanda da oyle yapmaya calisiyorum kuzum benim. Yeni yeni yurumeye basladigin bu donemde, arkandan takip mesafesi birakip geliyorum ki dusersen hemen kaldirayim. Bi yerin acirsa opup acisini hafifleteyim diye. O kadar sirin bi sekilde yuruyosun kiJ Senin icin cok yeni ve buyuk bir olay. Dengeni o pufuduk ayaklarinla kurmaya, bir de ustune ustluk ilerleyip adim atmaya calismak… Tabi bunu yaparken kollar basibos saliniyor.Genelde savruldugundan gobegine vuruyor ellerinJ Insallah buyudugunde cektigimiz videolari izlersin.Ne demek istedigimi orada goreceksin.

Sabahtan aksama kadar baskalarinin yaninda, kucagindasin yavrum.Ama bil ki benim hep aklimdasin. Kresin sana ve senin gelisimine cok buyuk katkilari olacagina inaniyorum. Ama biliyorum bizi cok ozluyorsun. Bize de seni nasil ozluyoruz bir bilsen… En cok aksam uzerleri seni almaya gitmeyi seviyorum biliyor musun? Sesimizi duydugunda bize donup o gulumsemen dunyalara bedel….Sadece agzin gulmuyor, gozlerinin ici adeta mutluluktan dans ediyor. Seninle evde vakit gecirmeyi  hicbir seye degismeyecegimi bil yavrum. Ancak senin ruhsal gelisimin icin baska cocuklarla birlikte vakit gecirmen gerektigini dusunuyorum. Bu sayede Ingilizceyi bizden cok daha iyi bicimde konusabilecegini biliyorum. Ve artik butun gun evde durmanin sana yeterli gelmeyecegine inaniyorum. Belki listenin en sonuncusu ama yine de yazmak istedim; sana ihtiyacin olan olmayan istedigimiz seyleri alabilmemiz icin benim de aile butcesine katki yapmam gerekiyo ve bu yuzden calisiyorum bebegim benim. 

Onumuzdeki gunlerde 1 yasina girecek olan benim minik kusum… Hersey gonlunce olur umarim. Yeni yasin sana daha bir suru yeni seyler getirecek insallah. Rabbim yuvamizdan saglik, huzur ve mutlulugu eksik etmesin. Hep sevgiyle buyumen, sevmeyi sevilmeyi ogrenmen dilegiyle….

Senin icin yuregi her daim hop hop eden annen…

Annen seni cok ama cok seviyor yavru kuzum.

Tuesday, August 26, 2014

Canim Simit Istedi


Daha once denemeye usenmistim hep. Son birkac gundur yapmayi kafama koymustum ama.Ilk denemeye gore oldukca basarili bana gore.Sadece sekil verme konusunu biraz gelistirmem gerekiyor.
Malum bu konuda pek yetenekli degilim. Evet evet simitten bahsediyorum. Aslinda buradaki markette Seyitoglu'nun simitlerini bulabiliyoruz ama tazecik olmuyor iste. Hem piserken cikardigi koku muthisti ;-))

Tarif olarak http://arifetarifgerek.blogspot.com/2010/05/sokak-simiti.html den yararlandim.
Nurdan Hanim gayet guzel resmetmis her asamasini. Bana da sadece yeme kisminin fotografini cekmek kaldi ;-)



Kullandigim malzemeler soyle;

- 1 cup ilik sut
- 1 cup ilik su
- 2 yemek kasigi toz maya
- 2 yemek kasigi seker
- 3 cay kasigi tuz
- 1 yumurta
- 2 yemek kasigi sivi yag
- 5 cup + 2 yemek kasigi un

uzeri icin de;
- 1 cup kavrulmus susam
- 2 yemek kasigi pekmez
- 2 yemek kasigi su

Elde yoguracaksaniz ilik sut,su, maya ve sekeri agzi kapali olarak bekletip mayanin kabarmasini saglayin ilk olarak. Mikserle yoguracaksaniz buna gerek kalmiyor. Onlari guzelce karistirip daha sonra yumurta, sivi yag ve unu ilave edebilirsiniz. Ben unu koyduktan sonra tuzu ekliyorum. Seker ve tuzun ayni anda kullanilmasi cok dogru gelmiyor bana.Konunun uzmani olmadigim icin iddiali da degilim ama... Bana 5 cup undan sonra yaklasik 2 kasik daha un gerekti ama onu olculu bir bicimde azar azar koydum. Pogaca hamuruna gore daha sert bir hamur oluyor. Yarim saat agzi kapali olarak bekleyip hamurun kabarmasini saglayalim. Sonra da hafif unlanmis tezgahta hamuru 10 esit parcaya ayiralim. Simit seklini verip once su ve pekmezi karistirdigimiz tabaga sonra da susami koydugumuz tabaga batiralim simitlerimizi ve her yeninin susama bulandigindan emin olalim. Tepsiye mumkun oldugunca bosluk birakarak dizelim. Yaklasik yarim saat daha tepside mayalanmalarini saglayalim. 475F 'de yaklasik 10-12 dakika kadar pisirelim. Ve simitlerimiz hazir. Sekil verme kismi biraz el oyalayici olsa da sonuc buna degiyor. Denemek isteyenlere afiyet olsun.

PS: Ben direkt kavrulmus susam kulladim ama beyaz susaminiz varsa evde yapismaz bir tavada surekli cevirerek once susamlari kavurabilirsiniz. Sabir isi oldugundan ben isin kolayina kactim ;-))

Tuesday, August 19, 2014

Abi Sarkisi


Uzun bir aradan sonra hepinize merhabalar...
Arayi cok actigimin farkindayim. Kendimce sebeplerim vardi dogrusu ;-) Oncelikle Soma'daki maden kazasi ve daha sonra gerek TR'de gerek de dunyanin diger yerlerinde yasanilan felaketler ki hala bitmis degil, hergun masum insanlar oluyor veya katlediliyor yazma sevkimi kacirdi. Hele de yemek yapip fotografini cekip yayinlamak hepten zor geldi bana.

Bu gecen surede yeni tarifler denedim aslinda, ve bunlar bana +2 kilo olarak dondu. Ogle arasi yuruyuslerime tekrar basladim. 10 gun once evimizi tasidik. Bu yuzden son 3-4 haftadir gayet yorucu gunler gecirdik. Amma cok esya biriktirmisiz biz. 5 yil once dort bavulla gelmistik bu ulkeye oysaki. Neyse, yerlesme bitti sayilir yani bir iki gune insallah tamamen yerlesmis olacagiz.

Tuvalet egitimi konusunda hala yerimizde sayiyoruz.Cunku araya tasinma isi girince cok ustelemedik, kresteki ogretmenleri de rahat davraninca bizim oglan hala ogrenemedi :( Yeni evimize alisti sayilir Kayra.Ilk basta biraz korkmustum cunku yeni oda, yeni yatak vs. herseye hayir diyodu. Hatta evde merdivenlerin olmamasi onun bir odadan digerine girip cikmasini cok kolaylastirdi simdi nerde isterse o odada oyuna,kitaba dalabiliyor. Eski evimizde uyanir uyanmaz asagiya salona iniyorduk ve biz asagida oldugumuz surede yukariya odasina cikmiyordu.

Baslikla yazdiklarimin ne alakasi var diye dusunuyorsaniz henuz o konuya gelmedim ;-))

Malum benim veya esimin arabasinda Kayra varken yolculuk yapanlar bilirler bizim hangi sarkilar dinlemek zorunda kaldigimizi :(( Milyon kez dinlenmis ABC, Wheels on the Bus vs Ingilizce cocuk sarkilari esimi o kadar biktirmis ki Kayra'yi Turkce sarki turku dinlemeye alistirmaya calisiyor. Bizimkinin de favorisi de Arkadasim Esek olmus. Tekrar tekrar dinlemek istiyor kuzum. Hey gidi Baris Abi, bizi buyuttun sarkilarinla simdi sira cocugumuzda! Siyah beyaz televizyonumuzdan ben de cok degil 3-4 yaslarinda o sarkiyi cok buyuk keyifle dinlerdim hala da cok severim o ayri.Eminim dinledikce ve biraz daha buyudukce diger sarkilarini da cok sevecek Kayra. Rabbim mekanini cennet eylesin! Olum haberini alisim aklima geliyor. Ne cok aglamistim. Sadece onu kaybetmemistik cunku. Sanki bizim de hayatimizin bir parcasi koparilip gitmisti onunla. Benim donemimdeki pek cok kisi benzer hissetmistir diye dusunuyorum.

Arbaya binmeden artik pazarlik yapiyor Abi'nin sarkisini istiyor bizim oglan. Nerden nereye... 3 yasa sunun surasinda ne kaldi... O kadar hizli buyuyorsun ki kuzum her anin her yasinin tadini cikarabiliyor muyuz inan bilmiyorum.

Thursday, June 26, 2014

Buyudum Ben


Evet basligi tekrarlamak gerekiyor bir kez daha, buyudum ben...

Artik olaylara daha farkli gozle bakabiliyorum. Daha cok empati yapabiliyorum. Eskisi kadar hirsim yok dunyevi seylere ;-) Sagligin, evdeki huzurun insan yasami icin en onemli sey oldugunu kavradim. Kariyer falan eskisi kadar cazip de gelmiyor ne yalan soyleyeyim. Elindekilerle yetinmek, aza kanaat getirebilmek ne buyuk bir lutufmus onu ogrendim. Aldigimiz her nefes icin icin bile sukretmemiz gerektigini daha iyi idrak edebiliyorum artik.

Simdi bu yazi da nerden cikti deme sayin okuyucu.Sadece icimden gecenleri yaziya dokmek istedim. Az once universiteden hocalarimin mezuniyet fotograflarini gordum sosyal medyada. Ister istemez 10 yil oncesine gittim. Evet evet, mezun olali 10 yil oldu. Gozumun onune hayalperest ama bir o kadar da mantikli, azimli ve basarili bir is kadini olma hayalini tasiyan minik bir kiz cocugu geldi.Minik diyorum cunku 22 yas minik gorundu birden. Fiziken de minik sayilirdim o zamanlar.

Oysaki o minik kiz 21 yasindan itibaren tam zamanli calisiyordu. Universitenin son yilinda zor da olsa ikisini bir arada goturup fena da olmayan bir not ortalamasiyla okulunu bitirdi.Daha sonraki yillarda kitaplardan tanistigi, hep hayalini kurdugu sirketten kabul aldi ve gercek is hayatinin ne demek oldugunu ogrendi. Herseyin mukemmel olmadigini yasadigi deneyimlerle aci bir sekilde kavradi. Hayalleri kirilmisti azicik.Sansini baska bir sirkette demeye karar verdi daha sonra. Bunun da digerinden kalir yani yoktu hani. Gel zaman git zaman hayat ona cok farkli baska kapilar acmisti.

Niyetim hayat hikayemi yazmak degil tabi. Ancak suan icinde bulundugum ortam, yaptigim is, hayatta ustlendigim roller 10 yil oncesi aklima gelir miydi bilmiyorum. Cok da irdelemiyorum acikcasi. Sadece cok degistigimi, olgunlastigimi hissediyorum. Buna torpulenmek de diyebiliriz aslinda. Oyle iste sevgili okuyucu...

Konuyla pek ilgisi olmasa da size gecen aile icinde gecen dialogu yazayim;

Anne sorar; Annenin ismi ne kuzum?
Kayra ; Sevcan (tam soyleyemiyor ama Sevcan bi sekilde anlasiliyor)
Anne; Peki babanin ismi ne?
Kayra: Selcuk
Anne: Cok guzel oglum, peki senin ismin ne?
Kayra; (Elini gosune goturerek) Ben buyuk abi (i yi uzatmayin henuz abi yi cok hizli soyluyor)

Evet bu ara buyuk olmak ici ugrasiyor bizim oglan. Oysaki hayat yeterince hizli akmiyor mu, bizim onu hizlandirmamiz icin bisey yapmamiza gerek yok ki!

Bizim evdeki filoyu gostereyim size,aslinda biz cok zenginiz cok ;-))
 


Wednesday, June 11, 2014

11 Haziran



Hic kusura bakmayin ama bu ay bizim ayimiz... Yasasin ikizler burcu!
Haziran demek tatil (okullarin kapanisi ) ve dogumgunu demekti kucukken.
 
Evet bugun gunlerden 11 Haziran. Bilir misiniz 11 Haziran dogumlularini? Hic karsilastiniz mi? Sahsen benim yakin cevremde 2 tane var. Ortak yonleri coktur ornegin bu ikilinin.Araya mesafeler girse de yilda ancak birkac kez gorebilsem de yine de yakinim onlara. Bir telefon, bir e-mail uzakligindalar. Dualarimda, aklimda, gonlumde her daim yanimdalar. Iyiki de varlar...  (var sozcugune cogul eki eklemek bi garip oldu ama hayirlisi)
 
Ablam canim cigerim, sirdasimin dogum gunu bugun. Ve tabi Duygucugumun (kiz kardesim sayilir zaten) dogum gunu. Zaman ne kadar hizli geciyor anlayamiyor insan. Zaman zaman ayni cati altinda paylastigimiz seyler geliyor gozumun onune. Birlikte buyudugumuz yillar. Hayaller hayaller hayaller... Hayat bizi bambaska cografyalara atti belki, planladigimizdan cok farkli mesguliyetlerimiz var ancak ucumuzun de ortak oldugu cok guzel anilarimiz var. Siz ikinizi cok seviyorum. Varliginizla hayatima renk katiyorsunuz.
Dogum gununuz kutlu olsun, cok daha guzel gunler yasamak dilegiyle...
 
Sevgilerimle!

Monday, June 2, 2014

Yas 32





Cok zor gunlerdi gectigimiz birkac hafta. Yazmayi birakin hic bir sey yapmak istemedim. Hayati, duzeni daha iyi sorgulama zamanim oldu.
Sonuc olarak bir sey degisti mi guzel ulkemde, hayir.
Hersey ragmen hayat devam ediyor geride kalanlara. Aldigimiz her nefesin kiymetini bilerek yasamak gerek!
 
Bugun gunlerden 2 Haziran. Yani benim dogum gunum. Eskisi kadar haz almiyorum artik dogum gunlerinden. Ancak sevdikleri tarafindan hatirlanilmak guzel... Hatirlayip arayan soran herkese buradan birkez daha tesekkur ediyorum.
 
Hos geldin yeni yas! Yeni umutlarla dolu geldi. Insallah gecen yilki gibi huzunlu, buruk bir yas olmazsin.

Wednesday, May 14, 2014

"şüphesiz biz Allah'tan geldik ve o'na döneceğiz."



"İnna lillahi ve inna ileyhi raciun"


Bogazimda bir dugum yutkunamiyorum. Artik okumayayim diyorum sonra kendimi suclu hissediyorum. Ben okumasam da bu dunyadan gidenler gidiyor.

Allah'im Soma'da yasamlarini kaybeden kardeslerimizin mekanlarini cennet eyle, ailelerine sabir ver,guc ver ya Rabb. Ya hala bir umut diye bekleyenler... Onlarin da sag salim sevdiklerine kavusabilmelerini nasip eyle!

Sunu da belirtmek istiyorum is yerinde olayi ogrenen is arkadaslarim bana gelip bassagligi dilediler ve ne kadar uzgun olduklarini soylediler bugun. Ne guzel bir davranis degil mi? Giden canlara uzulmek icin ayni dili konusmaya veya ayni dine mensup olmaya gerek yok. Insani duygularini kaybetmemek yeterli olabiliyor.   

Monday, May 12, 2014

Tag'lendim ve Tag'ledim...

Sevgili Sevgi (sevgihalleri.blogspot.com) beni tag leyip asagidaki sorucuklara cevap vermemi istemis. haydi bismillah, bakalim nasil cevaplar cikacak...
 
1) Telefonun nerede?
Tam zamaninda bir soru oldu bu.Suan onumde 3 tane telefon var. Yeni is telefonumu aktif yapmak icin ugrasiyorum.
 
2) Partnerin?
Kendisi esim olur
 
3) Saclarin?
Koyu kahve, gecen yil yaptirdigim sari golgeler de hala mevcut
 
4) Annen?
Canimin ici, cok ozledim cook
 
5) Baban?
Bizi cok korkutuyor zaman zaman.Onu da cook ozledim cook.
 
6)En sevdigin esya?
Bilemedim, ne yazsam ki.Esyalara cok baglanmamaya calisirim.Ancak TR'den getirdigim her turlu cay bardaklarim cok kiymetlidir benim icin.
 
7) En son gordugun ruya?
Biseyler gordum dun gece ama gokgurultusuyle hep uyanmak zorunda kaldim o yuzden hatirlamiyorum suanda.
 
8) Hayalindeki araba?
Suanki arabamdan cok memnunum.Allah kazasiz belasiz kullanmayi nasip etsin.Ama gencken Audi Q5 derdim ;-)
 
9) Icinde bulundugun oda?
Isteyim suan,ofisimdeyim.
 
10) Korkun?
Dusmekten cok korkarim ozellikle baskalarinin yaninda
 
11) 10 sene icinde ne olmak istiyorsun?
Allah omur verirse yine ayni sekilde olmayi isterim (es, anne vs.) Ama soyle dinamik, genc, kilosunu koruyan,kendine bakan vs...
 
12) Sen ne degilsin?
Cok duzenli, titiz degilim yaww
 
13) En son yaptigin sey?
Ustte yazdim ya, telefonla ugrasiyorum aktive edemedim bir turlu.
 
14) Uzerinde ne var?
Pantolon, gomlek...malum is gunu.
 
15) Senin hayatin?
Elhamdulillah, elindekilerin kiymetini bilecek kadar guzel.
 
16) Moralin?
Iyiyim iyi.
17) Suan ne dusunuyorsun?
Bu sorunun cevabini dusunuyorum tabiki de...
 
18) Senin bilgisayarin?
Is bilgisayarim Dell, sahsi bilgisayarim Lenovo(marka arastirmasi falan mi bu yaw)
 
19) Bira?
No alcohol
 
20) Ask?
Sertap Erener'in sarkisi geldi aklima, bilir misiniz? Yasanilasi bir duygu...
 
Simdi benim de blogger arkadaslarima gondermem gerekiyor bunu, biliyorum da kime gonderecegimi bilemedim :((
 
ve
 
size gondersem olur mu?
 
Hepsini sevgiyle selamlayip bloglar arasi trafigi arttiracak bu islemi , baska arkadaslarina da yapmalarini rica ediyorum.
Sevgi ve saglicakla kalin.
 

Thursday, May 8, 2014

Ornek Olmak


Taze taze bu sabah yasadigimiz bir olayi yazma geregi hisettim. Hem bana ders olsun hem de ani olarak kayitlara gecsin.
Yer bizim evin alt kati, saat de sekiz civariydi ki her sabah oldugu uzere ben ise gec kalmanin verdigi telasla hazirlanmaya calisiyordum. Olaydaki kisiler anne kisisi yani ben ve de basrol oyuncumuz Kayra.

Kayra'yi az bucuk taniyanlar onun bir uyku oyuncagi olmadigini anneannesinin katkilariyla tulbente alistigini bilirler. O tulbent ki kreste veya disarida, veya evde en onem verdigi mal varligidir. Agzina falan almiyor cok sukur. Ama bize katlatip eliyle oksuyor, kendini bu sekilde guvende hissediyor kuzum. Simdilik ses cikarmiyoruz biz de. Birakmak icin biraz daha zamana ihtiyaci var.

2.5 yasin getirdigi son derece normal sayilacak davranis olan herseyin onun olmasini istedigini biliyoruz. Kreste veya haftasonu gittigi jimnastikte veya parkta paylasmasi gerektigini soyluyoruz. Bazen cok sancili olabiliyor. Sozle veya isaret diliyle de sadece biz degil ogretmenleri de ozellikle ortak kullanilan nesneleri paylasmalari gerektigini ogretmeye calisiyorlar. Kayra'nin bu konudaki performansi kotu degil ama iyi de degil simdiye kadar. Paylastigi zaman da onu kutlayip tesekkur ediyoruz ki iyi bir sey yaptiginin farkinda olsun.

Buraya kadar hersey kitabina uygun degil mi ;-)

Bu sabah ben hazirlanmaya calisirken salonda bana ait olan bir tulbenti almis bir guzel sahiplenmis."Bu Kayra'nin " demeye baslamisti. Ben de daha fazla sahiplenmemesi icin "hayir o annenin tulbeti, senin tulbetin de var, annenin tulbenti de var" dedim. Israr etmek istedi ve ben yine ayni cevabi verdim. Icinde kirmizi renk oldugu icin ona cazip geldi diye dusunuyorum. Sonra yanima geldi ve elleriyle bir yandan isaret diliyle agziyla da " anne share" dedi ve yapti.

Ben tabi sasirdim, sevindim bi garip oldum. Cocuk paylasmayi bizden de gormek istiyor sadece sozde kalmasi yeterli olmuyor onun icin veya yeri geldiginde bunu bi guzel kullaniyor. Orasini tam bilemiyorum ama ornek olmak adina " peki, o annenin tulbenti ama anne Kayra'yla paylasabilir " dedim. Her ne kadar uygulamada sorun yasasak da paylasma konusunda ilerleme kaydediyoruz sanirim.

Ha bu arada baba kisisi de yukaridan kis kis gulerek asagiya indi ve yuzunde "aldin mi cevabini" bakisiyla benimle adeta dalga gecti.

Her yerinden karakter akan oglum:-)

Thursday, May 1, 2014

Iyi Kandiller


Regaib Kandiliniz mubarek olsun, Rabbim bu gecede yapilan dualari kabul etsin insallah.
Evet bu gune ozel helva tarifi veya kandil simidi tarifi yazmayacagim. Cunku onlar zaten onceki yazilarimda var ;-))
http://hayattankesintiler.blogspot.com/2014/01/irmik-helvasi-ister-misiniz.html
ve
http://hayattankesintiler.blogspot.com/2013/11/susamli-citir.html

Ama size iki haftadir erteledigim bir tarif verecegim. Biz ozellikle havalarin isinmasiyla mangal yapmak icin her turlu imkanimizi degerlendiriyoruz.Sanirim Ramazan ayina kadar da boyle devam edecek. Ozellikle etlerin yaninda yemekten keyif aldigimiz ezme tarifini paylasacagim.

Acili ezme diyemiyorum maalesef adina cunku ben aci koymuyorum. Dogradigim biberleri de aci almiyorum. Ellerimden birkac gun acisi cikmiyor yoksa. Neler mi kullaniyorum aslinda cok esnek bir tarif. Damak tadiniza gore miktarlarda degisiklik yapabilirsiniz.



Malzemeler;

- 4 orta boy domates
- 2 orta boy sogan
- 4 dis sarimsak
- 1 kasik biber salcasi
- 1 kasik domates salcasi
- 1/2 yesil biber (aci olmasin diye bell pepper kullaniyorum o yuzden yarim olcu verdim)
- 1/2 kirmizi biber (yine bell pepper oldugu icin miktar fazla oluyor ben yarisini kullaniyorum)
- 1/2 demet maydonoz
- 2 limonun suyu
- 4 kasik zeytinyagi
- Tuz, pul biber

Yapilisi ise domatesleri rendeledikten sonra usenmeyip keskin bir bicakla malzemeleri incecik dogramak, salca,yag,limon ve baharatlari ekleyip karistirmak. Dograyici kullanmiyorum ozellikle ve tavsiye etmiyorum cunku tadi farkli oluyor. El emegi dedikleri bu olsa gerek. Tadina yansiyor bence ;-) Bu yazdigim olcu pikniklerde 4-5 aileye cok rahat yetiyor. Istediginiz gibi azaltip cogaltabilirsiniz.

Afiyet olsun!

Wednesday, April 23, 2014

Hos Geldin 23 Nisan!

 
 
 
 


23 NİSAN
"Yirmi Üç Nisan geldi,
Dalgalansın bayraklar.
Bayramı ağaç bildi,
Kıpırdandı yapraklar.
Hakkındır güzel çocuk.
Oyna, sevin, hiç durma.
Şenlensin dört bir bucak,
Çalınsın davul, zurna.
Tutuşalım el ele,
Bir yere toplanalım,
Atamıza bak hele:
Tekrar tekrar analım.
Kıymetini kim bilmez,
Eşsiz güzel vatanın
Ruhuna leke gelmez,
Bu toprakta yatanın.
Okulumuz süslensin,
Bayrağımız yükselsin.
Kore’deki şehitler
Bugün bayrama gelsin.
Bakma küçük çağına,
Sen, kahraman bir ersin,
Tanrı Türk çocuğuna
Çok bayramlar göstersin."
 
İBRAHİM CESUR


Wednesday, April 9, 2014

Insanin Cani Gozleme Cekerse


Evet evet baslik bu. Bana gore en dogrusu da bu ;-) Bir kac haftadir aklimdaydi gozleme yemek. Ama hep erteliyordum.Tahmin edeceginiz uzere aman simdi kim ugrasicak onunla, vaktim mi var vs. butun bahaneleri kendi kendime soyluyordum. Ta ki sevgili Sule usenmemis haftasonu yapmis, bi de resmini koymus bloguna ;-) Yazilarini okuyorum Sulecim hepsine yorum yapamasam da. Aklima koydum senin sayende dun aksam yemegi olarak yapila diye.

Bunu bahane ederek ne zamandir aklimda olan tavayi da aldim. Ohh iyi oldu, aradan cikti. Elimdeki malzemelerle bir yandan oglumu oyalayarak hepi topu 1 saatte hazirlama ve pisirme bitmisti. Aslinda cok da korkmamak lazimmis onu anladim. Biraz daha elimin alismasi gerek yufka acma icin.

Elbetteki benimkiler  annecigimin yaptiklarinin yaninda sozu bile edilemez ama iste ozlemimizi bastiriyoruz surada. Ayrica en son ziyaretimde annemin eli rahatsiz oldugu icin ablam yapti sagolsun bize gozlemeleri. Gayet de guzel olmustu. Tekrar tesekkur ederiz efendim. Benim o kadar guzel yufka acabilmem icin cok calismam lazim cook...

Neyse gelelim benim gozlemeciklerime;
Tarif goz karari ve aklimdan oldu. Ama bunun icin ille de bir tarif gerekiyor mu bilemedim ki.
Hamuru icin;
2 cup +2 yemek kasigi un
1 cup ilik su
1 cay kasigi tuz

kullandim. Elbetteki ben yogurmadim. Mikserim sagolsun benden guzel yoguruyor. O sirada karni cok acikan ogluma mantar pisiriyodum ben.

Ic harci icin;
1 paket donmus ispanak (320 gr yaziyodu pakette)
1 su bardagi kadar beyaz peynir
1/2 incecik dogranmis kuru sogan
Tuz
Pul biber

Pisirmek icin;
Sivi yag

Bu miktarla 7 adet gozleme cikti. Tavanin capi 12.5" oldugu icin hamuru cok da buyuk acamazdim zaten. Bezeleri unlanmis tezgahta servis tabagi boyutunda acip ic harcini yufkanin yarisina dek koyuyoruz.Diger kismini uzerine katlayip elimizle yufkanin birbirine yapismasini sagliyoruz. Kisik ateste yapismayan tavada arkali onlu pisiriyoruz. Annemden ogrendigim bir takdigi de yazayim size. Kucuk bir kaseye sivi yagi koyup (ben toplamda 50 ml. yag harcamisimdir hepi topu) firca ile gozlemelerin uzerine yagdan suruyoruz pisme esnasinda.Boylelikle gozlemenin her tarafi yaglanmis oluyor. Tavaya cok yag dokme ihtimali de ortadan kalkiyor. Bana daha pratik geldi bu yontem. Icinde peynir oldugu icin oglum yemedi maalesef ama esim ve ben begendik. Kiymali ve patatesli harc ile de yapacagim en kisa surede. O zaman resim cekebilirsem eklerim buraya cunku dunku cektiklerim cok acele oldu ve isigi ayarlayamamisim.
 
30 aylik olan oglumla ilgili de birkac not dusmek istiyorum unutmadan. Bizi sasirtan cumleler, olaylar arasindaki baglanti kurmalar suratle devam etmekte. Ornegin dun eve gelirken mantar yemek istedigini soyledi. Baska bisey yemeyecegini bildigim icin tamam deyip pisirmeye koyuldum. (kime cekmis acaba demiyorum tabiki de ben) Mantarlar kavrulurken baktim dolabi acip yumurta cikarmaya calisiyor. Eh peki dedim uzerine yumurta da kirdik. Istedigi tabaga koyduk. Biraz ilidiktan sonra afiyetle yiyor tabi Kayra. O kadar mutlu ki " mantar cok komik" diyor bana. Onu sevdigini gosteriyor aslinda bu. Sonra catalindaki mantari yere dusurdu sanirim veya tabaktan alamadi.Bu duruma sinirlenip hemen " Napma mantar. Anne mantar hic komik degil" dedi. Sozunu geri almis oldu boylelikle ;-))
Yine dun aksam kitap okurken maalesef Turkiye'den hic icine bakmadan aldigim simdi cok pisman oldugum bir kitabi secmis. Tabi icinde yazanlari okuyamiyorum cocuga resimleri uzerinden konusuyoruz yalnizca. (Yayinevini hatirlamiyorum simdi ama timsah ve arilar birbirlerini sikayet edip dogruyu soylemediklerini iddia ediyorlar.)Arilar timsahi sokuyor kitabin bir bolumunde ve timsah agliyor. Tabi bu Kayra'nin uzerinde cok etkili oluyor.Neden agladigini anlamiyor ama timsahin caninin acidigini dusunup kafasina buz koymak istedi.Buzluktan spider man ice bag ini aldik.Timsahin uzerinde bikac dakika tuttu"simdi acimiyacak" dedi kuzum benim.

Oyle iste sevgili okuyucu. 2.5 yili devirdik Kayrayla. Simdi yine bir zorlu surec bizi bekliyor.Annesi kendisini hazir hissettigi zaman tuvalet egitimine baslamak gerekiyor.Yavrum bize tum sinyalleri veriyor da hep kisi bahane edip erteliyordum.Artik buna konsantre olma vakti geldi sanirim.

Bizden haberler boyle. Firsat bulabilirsem ve fotograflayabilirsem yeni birkac tarif denemek istiyorum. Arayi bu kadar acmamaya calisacagim.

Tuesday, March 18, 2014

18 Mart...






Bu vatan icin hic dusunmeden canini vermis milyonlarca sehidimize bugun bir Fatiha'yi cok gormeyelim.

Canakkale Savasi sirasinda 5. Ordu komutanligi yapmis maresal Liman von Sanders bakin ne yazmis;

"Bir asker için mutluluk denen bir şey varsa, Türk’lerle omuz omuza savaşmaktır diyebilirim. Fakir insanlardı; buğday kırığından yapılmış çorba en önemli yemekleriydi; sağlıksız su içerlerdi; çamur barınaklarda yatarlardı; fakat en modern silah ve araçlarla donanmışdüşmanlarına karşı aslanlar gibi savaşırlardı… Bu insanların kalplerinde sadece ve sadece ulvî bir vatan sevgisi vardır. Ölüme onlar kadar gülümseyerek giden bir millet ferdi daha göremedim” 
( Mehmet Niyazi, Canakkale Mahseri - Otuken Yayinlari)

Bir de sevgili Mehmet Akif'ten meshur Canakkale Sehitleri adli siirinin bir bolumunu paylasmak istedim. Bu siir beni cocukluguma goturur hep. Okumasini cok sevdigim bir siirdir ve evet ezberlemistim ben bu siiri taa ilk okuldayken.
....

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

....

Monday, March 10, 2014

Kahve Bahane...

Asil yazma amacim farkli desem de blogumda Turk kahvesi tarifinin olmasini istiyordum ne zamandir. Mis gibi taze kavrulmus icinde de sakiz aromasi bulunan kahveye kocam bile hayir diyemedi ki kendisi bir Erzurumlu olarak cay tiryakisidir ;-)

Genelde evde yaparken su yerine sut kullaniyorum ben.Kabul etmek gerek sert bir kahve Turk kahvesi.Ama cok sekerli de icemiyorum. Sut bu nedenle benim icin iyi bir kurtarici oluyor.
Gerekli malzemeleri yazmak biraz garip kacti simdi, canim kahve iste daha ne olsun demiyecegim elbette.

- Cezve
- Kac fincan yapilacaksa o olcude su/sut
- Kac fincan yapilacaksa o kadar cay kasigi dolu dolu kahve (ben TR'den sakizli Turk kahvesi getirdigim icin onu kullandim,sade de olabilir)
- Kac fincan yapilacaksa o olcude seker (orta sekerin azini seviyorum ben yani yarim cay kasigi seker kisi basi)

Cezveye once kahve ve seker ardindan su/sut ilave edilip kasikla karistirilir. Orta atese pismeye birakilir ki bu arada karistirilmamalidir. Uzerindeki kopukler kabarmaya basladiginda cezve ocaktan cekilip kopukler kasik yardimiyla fincanlara paylastirilir. Kahvenin kalan kismi tekrar ocagin uzerine konularak kaynamasi saglanir. Cok degil bir kez daha kabarinca ocagi kapatip cezvedeki kahveyi fincanlara bosaltabiliriz. Benim metodum bu arkadaslar. Gonul ister ki soyle kozde agir agir pisireyim kahveyi... Oylesi daha makbul olur ama sartlar diyelim biz. Boylesi de daha pratik ;-))


Bazen keyif olur bana kahve bazen de bas agrisini gidermede ilac olur kendisi. Bazen sade icilir bazen de resimdeki gibi guzellikler eslik eder. Neredeyse 500 yildir bizimle ozdeslesmis olan (Osmanli'ya gelisini dusunerek yazdim) bu yontemi, bu kahve turunu arada hatirlamak ve tuketmek gerek diye dusunuyorum. Unutulmasina izin vermeyelim lutfen...

Taa yazinin en basinda soyleyecekken en sonuna kalan haber su sevgili okuyucu: Ben deniz dusundu tasindi, bu blogu hem Turkce hem de Ingizce halinde goruntuleyemeyecegine karar verdi. Bugun itibariyle baska bir blogum daha oldu. Burada da kendimden ama ozellikle tariflerden soz etmeye calisacagim. Ancak yazilar Ingilizce olacak. Turkce bilmeyen veya anlamakta zorluk ceken arkadaslara da bir nebze olsun yardimci olabilecegimi dusunuyorum boylelikle. http://fromsevcanskitchen.blogspot.com/ da adresim. Reklam gibi oldu ama benden haberler bu kadar.

Wednesday, March 5, 2014

Geldik Biz...

Hem de geleli bir hafta oldu. Ancak tahmin edilecegi uzere yogun bir is ortami beni beklediginden ancak firsat bulabildim. Bir de jet lag ve hastalikla ugras derken dogru durust dinlenemedim galiba henuz. Neyse sagsalim gidip geldik cok sukur...

Biz yokken burada kis tum hizla kendini hissetirirken bahardan kalma gunleri yasadik ana yurtta oglusumla. Bunun tadini da cikarttik dogrusu. Gunesi hissetmek, montsuz dolasmak pek bi guzel oldu hani ;-) Nispet yapmiyorum ne kadar ozlemisim onu anlatmaya calisiyorum.

Birkac gun sonra 29. ayini dolduracak oglumda gozlemledigim seyleri buraya not almak istiyorum ki ileride hatirlayayim. Artik daha cok konusmaya basladi sanki. Cumleleri birbirine baglayarak anlatabiliyor. Neden- sonuc iliskisi kurabiliyor. Neden ve Nereye gitti seklinde sorular da soruyor. Ogretmenleri 2 haftalik aradan sonra daha cok konustugunu soyluyorlar. Onlarla Ingilizce konusuyormus. Bizimle Turkce agirlikli karisik bir dilde konusuyor. Olumsuz cumlelerin cogunu "yok" ile kursa da bazi sozcuklere "-me-ma" getirebiliyor.
Bizim hosumuza giden tam telafuz edemedigi bazi sozcukler soyle ;-)

Hayyaa hayya ; Allah Allah
Naapma ; yapma (genelde kizdigi zaman soyler. Orn; yerine koyamadigi yap boz parcasina " puzzle naapma!" diye kizar.)
Hi matina ; is makinasi ( ki ne kadar cok sevdigini belirmem gerek, yolda gorunce cok mutlu oluyor)
Hesikopper ; helikopter
Yatana ; yatak
Izleem ; izlemek istiyorum
Mini mini ; kucuk yerine kullaniliyor, orn: mini mini yumurta (bildircin yumurtasi)
Faydir fen ; spider man (orumcek adam karakteri)

Aklima ilk gelenler bunlar. Orumcek adam sevgisi sinir tanimiyor. Her turlu aksesuar ve kiyafetleri alinip hep kullanilmak, giyilmek isteniyor. Tabi hala Thomas ve arkadaslari da revacta.

Yegenimle de acik havada bolca vakit gecirdiler, elimizden geldigince parkta oynattik bu ikiliyi. En buyuk zevkleri anneannenin tavuklarini yemlemekti.Evden asagi inip "hi tavuk" diyen bir Yaya dusunun.Sonra tavuklara verilmesi gereken gobek marulun merak edilip kutur kutur yendigini hayal edin;-) Ya da yiyecegi yumurtalari kumesten alip yukari cikarip mutafa goturen mini mini bir kuzucuk...

Gittigimiz ilk gun cekilmis bir resim burada kayda gecsin istedim. Iki kuzen top oynamada veya topu paylasmada pek basarili degildi dogrusu.Yaslarindan beklenilen davranisi sergilediler diyelim biz ;-)


Diger resimler de ellerimle yapilmis ispanakli borekler. Bana gore boreklerin sahidir ispanakli borek veya otlu borek... Her turlusunu yerim ama ispanaklinin yeri baskadir.Ustteki boregi haftasonu yaptim TR'den getirdigim incecik yufkalarla. Buradaki yufkalar cok kalin oldugu icin onlarla gul boregi yapmayi denemedim hic. Alttaki boregi daha eskiden yapmis ve fotograflamistim. Herkesin kendine has borek yapma teknigi vardir diye dusnuyorum. Ben mumkun oldugunca az yag kullanmaya calisiyorum. Ille de tarif olsun derseniz soyle efendim;

Ispanakli Gul Boregi;

6 adet yufka
1 kilo ispanak
1 adet buyuk kuru sogan
Tuz, karabiber, kirmizi biber
Ispanagi kavurmak icin 3 kasik sivi yag
Bir miktar su

Sosu icin;
1 su bardagi yogurt
2 yumurta
1/4 su bardagi sivi yag

Uzeri icin corek otu

Ispanak ve dogranmis sogani 3-4 dakika kavurup baharaklarini ekleyip ocaktan aliyoruz.
Yufkalari acip her birini dorde boluyoruz. Genis kisma harctan koyup sariyoruz ve gul seklini veriyoruz. Yapismasi icin ucunu suyla islatiyoruz.Her birinin uzerine hazirladigimiz sostan koyup uzerine corek otu/susam (istege bagli) serpistirip 400F'te uzerleri kizarincaya kadar pisiriyoruz.

Ispanakli Tepsi Boregi;

1 paket yufka (Amerika'daki yufka paketleri genelde 3 lu oluyor)
1 kilo ispanak
1 adet buyuk kuru sogan
Tuz, karabiber, kirmizi biber
Ispanagi kavurmak icin 3 kasik sivi yag

Sosu icin;
1 su bardagi sut
2 yumurta
1/4 su bardagi sivi yag

Uzeri icin corek otu

Ispanak ve dogranmis sogani 3-4 dakika kavurup baharaklarini ekleyip ocaktan aliyoruz. Yaglanmis 9"-13" veya 10"-14" dikdortgen tepsimize yufkalarin yarisini diziyoruz. Muntazam olmasina gerek yok, pisince fark edilmiyor. Ic harcimizi orta kata yayip kalan yufkalari uzerine tekrar diziyoruz. Boregi dilimledikten sonra 1 yumurtanin sarisini ayirip sos malzemelerini cirpiyoruz ve sosunu her yere esit gelecek sekilde dokuyoruz. Ayirmis oldugumuz yumurta sarisini da firca ile dilimlerin uzerine suruyoruz. Uzerine corek otu / susam serpistirip 400F'te uzeri kizarincaya kadar pisiriyoruz.

Pisirmeden dilimlememin sebebi sosun aralara dagilmasini saglamak.Aksi takdirde yufkalar cok sert oluyor. Tabi pistikten sonra dilimlemek daha kolay oluyor boylelikle.

Bu tarifler peynirli, patatesli ve kiymali borekler icin de gecerlidir. Onlar icin ayrica bir tarifim yok dogrusu :) Ucgen yufka ile yaptigim citir borekler veya baklava yufkasiyla yaptiklarim haric.

Denemek isteyenlere simdiden afiyet olsun!

Monday, February 10, 2014

Bana Musade...

Sesim solugum cikmiyor epeydir farkindayim. Bizi bu kis sartlari fena vurdu. Tum aile griple savastik gectigimiz haftalarda.Hava durumuna gecmiyorum bile.Zira kendisine cok alindim. Hayir kuraklik ceken o kadar yer varken ( sevgili guzel ulkem ornegin) niye hala Cincinnati'ye yagiyor...Isyan etmiyorum tabi de... Cemre dussun havalar yumusasin, coluk cocuk disarida dolasabilelim istiyorum artik ;-) Hic bir kotu niyetim yok yani.
Neyse bu konuyu uzatmaya gerek yok, efendim ani verilen bir kararla oglusum ve ben ana yurt topraklarina dogru yol aliyor olacagiz yarin bu saatlerde insallah. Cok uzun olmayacak ama icimizi rahatlatacak kadar kalmayi planliyoruz. Ay sonu olmadan da geri donecegiz kurkcu dukkanina. Malum ay kapanisinda isler bizi bekler. Firsatim olursa yazi eklemeye calisirim tabi ben yine.
Eksilerde gezen bu soguk kis gunlerinde veya gecelerinde cayin yaninda gayet basarili bir performans sergileyen kek tarifi vereyim ben size.


Klasik kakaolu kek canim siz ne sanmistiniz...
Arsivde bulunsun istedim ben. Olculeri azaltip cup cake olarak da yapabilirsiniz.
Oyle sert veya kuru bi kek olmuyor, yumusacik, puf puf ;-))

Icine ne koydum derseniz;
4 tane yumurta (eger cok iriyse 3 de olabilir)
1.5 su bardagi toz seker
1 su bardagi sut
1 su bardagi sivi yag
3 yemek kasigi kakao
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 su bardagindan biraz fazla un

Once yumurta ve seker guzelce cirpilir. Sivilar basta olmak uzere kalan malzeme ilave edilerek gayet civik bir hamur hazirlanip yaglanmis kaliba dokulur. 350F'te yaklasik 30-40 dakika pisirilir. Kurdan testi yapilarak pisip pismedigi kontrol edilir. Firindan cikarttiktan sonra 10-15 dakika bekletilip kaliptan oyle cikartilir.

Bu miktar bana cok derseniz yumurtayi uce indirip su bardagi olculerini de cay bardagi yaparak 12 adet kakaolu cup cake yapabilirsiniz. Cumartesi aksami oglum ansizin "kak keyk" dedigi icin Cuma aksami yaptigim bu kekin aynisindan ama tabi olculeri azaltarak tekrar yaptim. E tabi pisme suresi daha kisa oluyor bu durumda 15-20 dakika en fazla. Kayra testini gectik diye dusunuyorum. Bir tanesini bitirmiyor ama ust kisimlarini kemiriyor minik fare ;-)) 
Denemek isteyenlere simdiden afiyet olsun!

Wednesday, January 29, 2014

Kutlama

Musadenizle bugunku yazimi cok uzaklarda olan ve bugun dogum gunu olan minik bir kuzuya armagan ediyorum.

Simdilik onun yerine annesi okur belki. Kim bilir buyuyunce kendi de bir gun okur.

Biliyorum canim kuzu, seni dogdugundan bu yana bir kez gorebildim. Suan boyun ne kadar, kilon ne kadar veya en cok hangi corbayi seviyorsun, hangi oyuncagin en kiymetlin bilemiyorum. Boyle de teyze olur mu demezsin umarim. Sen benim icin cok ozel olan bir insanin kiymetlisisin. Yaninda olamasam da kalbim, dualarim sizinle hep. Ikinci yasinin sana guzel gunler getirmesini dilerim canim kuzum. Tatli gulumsemen o guzel yuzunden hic eksik olmasin. Dogum gunun kutlu olsun!

Gurbet ne demek senin icin bir anlam ifade etmeyecektir simdi. Ama sunu soyleyeyim boyle anlarda sevdiklerinin yaninda olamamak gurbetin en kotu yani iste. Yegenlerimin (ablamin ve arkadaslarimin cocuklari) buyuyuslerini boyle uzaktan izlemek cok koyuyor insana. Bi yandan da benim kuzum kuzenlerinden binlerce kilometre uzakta buyuyor. Umarim daha sonraki yillarda bunun acisini cikarirsiniz ve cok iyi arkadas olursunuz. Ben ve annen bundan 17 yil once tanistik soguk duvarlari olan, kaloriferlerin bir turlu isitamadigi soguk sehrin yatili okulunda. Cok siirimsi oldu belki ama gercek bu. Neler paylasmadik ki biz… Gun geldi birbirimize kizdik, kavga ettik gun geldi tum sirlarimizi ortaya doktuk. Aylar oldu birbirimizi gormedik veya ayni evi paylastik, tum zorluklari birlikte atlattik.Lise ve universiteden sonra da kopmadik birbirimizden. Kopamazdik ya… Neredeyse 1.5 yildir gorusmesek de biliyorum ki firsatimiz oldugunda hersey kaldigi yerden devam edecektir bizim icin. Her turlu animda bilirim ki yanimdadir annen. Suanda da bir e-mail uzakligindadir benim icin. Kalbimdeki yeri ise apayridir, bakidir. Iste boyle canim kuzu, umarim senin de varligina sukredecegin dostlarin olur hayatinda. Cok olmasin varsin. Hakiki dostlarin olsun hayatta. Varliklariyla sana guc versinler. Insallah bunlardan bir tanesi de benim bebegim olur ;-))

Tekrar dogum gunun kutlu olsun! Iyiki dogdun yavrum, iyiki geldin bu dunyaya, iyiki benim can arkadasimin can oglusun!

Thursday, January 23, 2014

Yine Soguk, Yine Soguk...

Hava durumu yayini yapmayi istemesem de bugunlerde ilk konusulan hatta en cok konusulan konu bu cevremde. Bundan onceki gecirdigim dort kis mevsimine hic benzemiyor bu yilki. Inanin lahana gibi giyiniyorum her gun. Ofisin ici her ne kadar sicak olsa da benim odam cok soguk oluyor.Yollar dersen gayet tehlikeli olabiliyor.Simdi hakkini vermek gerek belediyelerin.Ana yollari hemen aciyorlar kar yagdigi zaman. Ara yollar biraz zaman aliyor.Hele ki apartman kompleksindeyseniz yonetimin insafina kalmis, ne zaman acarlarsa...
Soguktan bizim evin kapisi da nasibini almis. Sanki daha bi zor acilip kapanir oldu. Kilitlemekte zorlaniyorum veya kilidi acmakta. Mutfak dolabinda duran zeytinyagi donmus, dun aksam salataya koymak isterken fark ettim :-)
Iste bizde durumlar boyle. Hane halkinin sagligi yerinde cok sukur. Ogluma kalin seyler giydirmekte biraz zorlaniyoruz sadece. Neyseki hareketli oldugu icin elleri ayaklari bana gore daha sicak oluyor ve benim kadar usudugunu sanmiyorum. Onun icin karin yagmasi veya yagmurun yagmasi gayet eglenceli bisey. " Kar yag ayo, namur naii" sozcuklerini severek kullaniyor.

Yirmi yedi ayini dolduran oglum her gecen gun evde daha bir dik basli mi oluyor ne? Kendinin ayri bir birey oldugunu kanitlamak istercesine davraniyor sanki. Kendi basina yemek yemek istiyor ki biz zaten bunu destekliyoruz.Ama catalla istedigi yiyecegi alamayinca hemen mizirdanmaya basliyor, yardim da kabul etmiyor. Istedigi kiyafet disinda baska bir sey giydiremiyoruz. Oyle ki kirli sepetinden bulup cikarip geliyor ben bunu giyecegim diye. Yikanip temizlenmesi gerektigini anlamaya basladigini dusunuyorum neyse ki su son birkac gundur. Bu havada bile bot giymeyi reddedip kendisinin secip aldigimiz spiderman ayakkabisini giyiyor.( Onun deyimiyle " faydirfen")

Daldan dala atlamis gibi olacagim ama aklimda vermek istedigim bir tarif vardi. Yine uzunca bir giris yaptigimin farkindayim. Benim yazilarim hep boyle olacak galiba. Soguktu,canim cekti derken gectigimiz bir-bir bucuk ayda hamur isi ve tatliyi fazla kaciran ben sonucunu tartida gorunce karar verir. Upps dur bakalim,kendine gel.Gecen kis sen kilo veriyordun bu yilsa 2 kilo almissin. Hemen alinan fazlalik verile! diye karar aldim. Kendimi kasmadan ama dikkat ederek vermeyi planliyorum. Ama iste su yagan kar benim yuruyusumu engelliyor yahu:(
Kilosuna dikkat etmek isteyenlerin uygulayabilecegi bir tarif yazmak istedim. Benim de kayitlarimda bulunsun sonra ya ben icine ne koyuyordum diye dusunmeyeyim bundan sonra.

Kepekli kolay pogaca tarifim su sekilde;
1/2 cay bardagi sivi yag/zeytin yagi
1 cay bardagi yogurt
2 yumurta (1 inin sarisi uzerine surulecek)
1 paket kabartma tozu
4 yemek kasigi beyaz peynir (elinizin altinda ne varsa)
1 avuc dereotu
2-3 su bardagi kepekli un
1 cay kasigi tuz
Uzerine corek otu ve keten tohumu (severseniz)

Yapilisi da gayet basit. Yag, yogurt ve yumurtayi karistirip yavas yavas unu ilave ediyoruz. Iki bardaktan sonrasini dikkatli koyalim. Kabartma tozu ve tuzu koyup yoguruyoruz birkac dakika daha. Ne sekilde yapmak isterseniz bundan sonraki malzemeleri ister hamurun icine koyup yogurursunuz ister ic harc olarak kullanirsiniz. Adi uzerinde kolay pogaca dedigim icin ben dereotu ve peyniri de hamura ilave edip yumurta buyuklugunde parcalari yuvarlayip tepsiye dizdim. 12 adet cikiyor bu olculerle.Ayirdigim 1 yurmurtanin sarisini uzerlerine surup keten tohumu ve corek otu de ekleyerek 400F 'te yaklasik 20 dakika kadar pisirdim. Susami bilerek yazmadim. Onun yerine metabolizmayi hizlandirdigi soylenen keten tohumu ve faydali oldugu soylenen corek otu kullandim. Gereksiz kalori almayalim degil mi?
Sonuc bence gayet tatmin edici. Firindan cikmis hali bu sekildeydi.

Bizim evde bunu yalnizca ben tukettigim icin hemen buzdolabi posetine koyup buzluga kaldirdim. 2 tanesi sabah kahvaltisi icin yeterli oluyor. (haftada 2 gun en fazla) Denemek isteyenlerin simdiden ellerine saglik, afiyet olsun.

Wednesday, January 15, 2014

Irmik Helvasi Ister Misiniz?

Aslinda benim hic bir kotu niyetim yoktu dun aksam. Canim tatli istiyordu,dogru.Ama kucuk bir cikolata ile tatmin etmeye calisacaktim kendimi.Ne zamanki esim ' benim canim irmik helvasi cekiyor' dedi ben de bunu emir olarak alip hemen mutfaga kostum. Saka saka niye emir olsun... 'Simdi aksam aksam o kadar kaloriyi almayalim' da diyebilirdim. Onun yerine 'dur ben iki dakikada yarim olcu kavurayim da yiyelim' dedim. Olsun ne zamandir yememistik.Ustelik bizim oglan da uc kasik yedi. Testi gectigimi gosterir.
Olur da caniniz ceker diye tarifimi yaziyorum. Bilinen olculer aslinda.

1 su bardagi su
1 su bardagi sut
1+ 1/3 su bardagi seker

Ucu once baska bir kapta karistirarak kaynatilir ve kaynayinca ocaktan alinir.

1 stick tereyag ( 113 gr civari)
1 su bardagi irmik
1/2 su bardagi cam fistigi (cok az kalmis bir avuc ancak koyabildim ben)

Serbeti kaynattiktan sonra mumkunse derin bir tencerede tereyagini eritiyoruz. Fistik ve irmigi ilave edip tahta kasikla surekli karistiriyoruz. Ikisinin de renginin degismesi gerek. Ben bu asamayi tek kolla yapmak durumunda kaldim. Bizim ufaklik kucagimda izlemek istediginden biraz zor oldu. Irmikler yanmasin diye serbetini bir iki dakika erken eklemisim.Tadi fark etmedi inanin. Sadece biraz daha koyu sari renk olabilirdi. Bir de Turk markasi irmik bulamamistim en son. Buldugum markanin irmigi de un gibiydi. Ben sanirim biraz daha iri taneli irmik seviyorum.
Her neyse yapilisina geri donelim. Irmik ve fistiklarimizin yeterince koyulastigina karar verdigimizde ocagin altini kisip serbeti yavasca irmige dokuyoruz. Aman dikkat fokurdamaya baslar hemen. Karistirmaya devam edelim ki serbeti iyice ceksin irmik. Karistirmasi zorlastigi zaman altini kapatip ocaktan almadan bir iki dakika daha karistiralim.Sonra da tencerenin kapagini kapatip dinlenmeye birakalim.

Anlatmasi biraz zaman aliyor ama yapmasi 5-10 dakika suruyor. Bence gayet pratik bir tatli. Ustelik cocuklugumdan bu yana her turlu helvaya bayilirim ben. Bana gore en guzeli annecigimin yaptiklari tabi. Belki oglum da yillar sonra en guzel helva annecigimin yaptigi der kim bilir ;-))

Tarifi malzemeleri ayni oranda arttirarak daha fazla olculerle de yapabilirsiniz. Afiyet olsun efendim!